Kokoskov... Albayrak...

Fenerbahçe taraftarı Obradovic'le geçen yıllardan sonra Kokoskov'u açıkçası dudak bükerek karşıladı. Özellikle geçen sezonun yarıda kaldığı sırada play off'lara kalma olasılığı dahi belirsiz takımın kan kaybedip, yeni sezon için etkili eklemeler de yapamamış olması ümitleri oldukça azaltmıştı.

Ancaaak... Kokoskov kısa sürede NBA ayarını değiştirip, Avrupa'ya adapte oldu, büyük paralarla olmasa da bazı pozisyonlara doğru isimler ekledi, tabii Guduric'in NBA'den kontrat bulamaması da sezon içinde büyük bir fırsat oldu. Sonuçta davranış olarak belki de Obradovic'in tam tersi olan Kokoskov müthiş bir takım olgusu yaratarak, çoğunluğun tahminlerini boşa çıkardı ve Fenerbahçe'yi play-off'lara taşıdı. Bağırıp çağırmadı, kimseyi korkutmadı ama herkesi inandırdı. Demek ki bu da bir yöntem...

Aydın Örs'le Bayern maçını konuşurken söylediği çok önemliydi: Basketbol yaşamımda bir takımın yaptığı en iyi savunmayı bu maçta Fenerbahçe'de gördüm.

Oyuncuları basketbolun en meşakkatli tarafına, yani savunmaya inandırmışsanız o takım kapasitesi doğrultusunda yapabileceğinin maksimumunu zorlar.

Obradovic taktiksel açıdan çok önemli bir örnekti ve özellikle çok iyi bir savunma koçuydu. Kokoskov da Obradovic'ie göre davranışları farklı ama sahada istedikleri açısından çok benzer bir koç. Yani Fenerbahçe Obradovic'in dönemindeki oyun disiplinini, şimdi Kokokov'la sürdürüyor...

Takımın içinde yaşayan ve kötü günlerde de yanı başlarında bulunan Sertaç Komsuoğlu'nun verdiği hissettirdiği güveni, Kokoskov'un asistanlarından aldığı desteği de çok değerli buluyoruz.

ABDÜRRAHİM ALBAYRAK BASKETBOL SALONLARINDA

Hafta sonu en fazla dikkat çeken olayların başında Büyükçekmece-Galatasaray maçı geliyordu. Galatasaray yine savunmanın "s"sini bile yapmadığı için kaybederken, karşılaşmanın sonlarında Matt Farrell'ın Galatasaray tarafını tahrik eden davranışı maçı duraksamasına neden oldu.

Maç bittikten uzunca bir süre sonra Büyükçekmece Koçu Özhan Çıvgın'u salonun fuayesinde Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Asbaşkan Abdürrahim Albayrak ve salonda bulunan diğer Galatasaraylılar karşıladı... Çıvgın'a hepsi ama en fazla Albayrak tepki gösterdi: Sen nasıl spor adamısın? Tribüne hareket yapan oyuncuyu nasıl sahada tutarsın? Bu nasıl bir spor ahlakıdır?

Büyükçekmece ligde kalmayı garantilemek için mücadele ederken, takımın en iyisi olan Matt Farrell'ı neden kenara alsın? Hakem zaten cezasını verip teknik faul vermiş... Acaba bu istek, düşme noktasına getirdiğiniz Galatasaray'ın kritik durumundan kaynaklanmış olmasın?

Elbette zaman zaman ve tabii şartlara da bağlı olarak gerginliğin azalması için koçlar, oyuncularını kenara alabilirler ancak maç ortadayken bunu yapan koça da "enayi" denir. Kaldı ki Özhan Çıvgın'ın ne kadar beyefendi bir insan olduğunu da bütün basketbol camiası bilir...

Dönelim maç öncesine... Büyükçekmece son antrenmanı, yani taktik çalışmayı yaparken sahadakiler bir bakıyorlar, Abdürrahim Albayrak tribünde yürüyerek gelip koltuğa oturuyor...

Hiçbir antrenör özellikle son rötuşlerin yapıldığı antrenmanda rakip takımdan kimsenin olmasını istemezler... Hatta dikkatlerin dağılmaması için kendi yöneticilerini bile istemezler... Yıllardır Galatasaray'da yöneticilik yapan Abdürrahim Albayrak'ın sizce bunu bilmiyor olması mümkün mü? Acaba bu bir spor adamlığı mıdır?

Büyükçekmeceiler tatsızlık olmasın diye ses çıkarmayıp antrenmanı kısa kesmişler...

Yine de sezon başında "Galatasaray basketbol şubesini amatörleştirmeliyiz" diyen Albayrak'ın tribünlere oynamak için de olsa basketbolla ilgileniyor olması, Galatasaray camiası açısından olumlu bir gelişme olarak kabul edilebilir...

Kokoskov... Albayrak...

Paylaş

Yorumlar Okunma: 6136