Kadınlarda Galatasaray-Fenerbahçe derbisi... (Hayri Pekergin)

Kadın basketbolunda Galatasaray – Fenerbahçe Öznur Kablo derbi haftası her yönü ile bu derbi konuşulmalı.

Neden?

Futbolun günlük / haftalık gündemlerinin getirdiği yıpranmışlık ve gürültü nedeni ile değerleri her zaman tam olarak teslim edilmese de bu iki “Asırlık Çınar”, Beşiktaş ile birlikte ülkemiz sporunun en büyük lokomotifi.

Bir tarafta 1980’lerde kadın basketbolunun profesyonelleşmesine büyük katkıda bulunan, 1990’larda üst üste 9 şampiyonluk ile yenilmez armada oluşturan Galatasaray.

Diğer tarafta ezeli rekabetin gereğini yaparak, 2000’li yıllarda yaptığı yatırım ve karşı ataklarla yeni yüzyılın ilk 10 yılına üst üste 8 şampiyonluk ile damga vuran Fenerbahçe.

Bu iki “büyük marka”, birbirlerinin başlıca varlık nedeni olduklarını unutarak arada sırada rekabeti rayından çıkarsa da atletizmden kürek ve yüzmeye kadar “hakkını vererek” girdikleri tüm branşlara yaptıkları kaldıraç etkisi tartışılmaz.

2010’lu Yılların hemen öncesinde Galatasaray’ın kadın basketboluna geri dönen yatırımları, Fenerbahçe’nin bu hamlelere tereddütsüz verdiği yanıtlar bu büyük rekabeti Euroleague Women’ın zirvesine kadar taşıdı.

Bu kadrolarda yer alan, yerli oyuncularımızın ELW cephesinde kazandıkları deneyim ve özgüven, A Kadın Milli Takımına 2011-2014 arasında bugün hala konuşmaya, hatırlamaya doyamadığımız başarıları yaşatan temel faktördü.

Galatasaray Odeanbank’ın finalde Fenerbahçe’yi mağlup ederek kazandığı Euroleague Women şampiyonluğunun bugün Fenerbahçe Öznur Kablo’nun kadın basketbolunda “lider yatırımcı” konumunda olmasındaki etkisi tartışılabilir mi?

İşte bu nedenlerle “Derbi” günlük gürültünün, diğer gündemlerin bize unutturduğundan çok daha önemli.

Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe Öznur Kablo cephesinde forma giyme ayrıcalığı yaşayan yerli oyuncular, görev yapma şansına erişen yerli antrenör ve staff mensuplarının bu derbilerde “en iyinin en iyisini” yapmak gibi bir sorumlulukları var.

Hafta içinde oynanan derbiye gelirsek;

Maç baştan koptu demek doğru olur.

Yerli rotasyonda Tuğçe Canıtez ve devşirme oyuncu Stokes’u tercih eden Fenerbahçe Öznur Kablo maça kararlı ve yeni transfer ettiği Iagupova’yı (başkaca bir nedeni yoksa) kadroya almayacak kadar güvenli başladı.

Galatasaray’da Sopron ELW serisinde can yakan kurgu yanlışları, Courtney Williams’ın düşük yüzdeli oyunu ve Fenerbahçe Öznur Kablo’da sağanak yağmur gibi 16 sayı üreten Kayla McBride’ın alevli performansı birleşince ezeli rekabetin tarihinde az görülen 8-35 gibi inanılmaz bir 1. çeyrek skoru ortaya çıktı.

Sonraki çeyreklerde Galatasaray’da takımın lider skoreri Williams ‘ın skor ve asist performansı büyük farklılık göstermese de değişen savunma kurgusu Asena Yalçın ve Pelin Bilgiç’in ön taraftaki gayreti gedikleri azalttı.

Daha çabuk ayakları olan Hruscakova ve Steiberga’nın katkıları ile 2.çeyrekten itibaren oyuna denge geldi.

Fenerbahçe Öznur Kablo cephesinde, bu sezonun şimdilik çözüm bulunamamış gözüken konularından bir tanesi, Olcay Çakır Turgut ile oynanan dakikalarda yaşanan tempo düşüşü olarak gözüküyor.

Maçı 1 sayı 3 ribaunt ve 4 asist ile tamamlayan tecrübeli oyuncu da muhtemelen durumun farkında ve adeta baskı altında oynuyor.

Benim kendisine tavsiyem topu elinde daha az tutarak sahada en iyi yaptığı işler olan rakibe yıpratıcı savunma, çalınan toplar, orta sahayı hızlı geçişe odaklanması olur.

Buralardan gelecek katma değer, hem takımına hem kendisine hücumda daha uygun pozisyonlar olarak mutlaka geri döner.

Fenerbahçe Öznur Kablo’da yerli rotasyonun anlamlı süre alan diğer ismi Tuğçe Canıtez ise maçı 13 sayı, 3 ribaunt ve 2 asist ile tamamlayarak oyunun her iki yönünde işini iyi yaptı.

2. ve 3. Çeyreklerde toparlanan Galatasaray, Steinberga, Pelin Bilgiç, Williams, Hollingsworth ve Russell ile 37-24 üstünlük sağlasa da son çeyreğe 59-45 önde giren sarı lacivertliler oldu.

Son çeyrekte sabally’nin her iki sahada etkili oyunu ve Jasmine Thomas’ın kontrolü ile rakibine daha fazla yaklaşma olanağı vermeyen Fenerbahçe Öznur Kablo, derbiyi deplasmanda 74-60 kazanarak normal sezonu ilk sırada bitirmek adına avantaj elde etti.

Sarı lacivertlilerde pota altında Stokes’un 10 sayı, 13 ribaunt, 3 top çalma performansı olumlu.

Bu oyuncuya Vitola ve henüz hücum sahasında USK Prag ve ilk Fenerbahçe dönemlerindeki etki seviyesine ulaşamayan Kia Vaughn da eklenirse Fenerbahçe Öznur Kablo Euroleague Women’da ikinci etap maçlara daha güvenli bakabilir.

Galatasaray’da genç, uzun, görece çabuk bacaklara sahip ve en önemlisi şut tehdidi ile hücumda çok yönlü olan (takımın kimya yapısına da çok yönlülük getiren) power forvet/pivot Bella Alarie’nin ayrılması, genelde düşünülenden daha büyük bir zarara neden olmuşa benziyor.

Russell ve Hollingsworth ile aynı anda oynamanın özellikle pick savunmalarında maliyetleri var. Alan savunması ise KBSL’de iş görse de ELW seviyesinde alınacak bir risk değil.

Buna karşılık, ELW seviyesindeki maçlarda aynı anda oyunda olan bu iki pivotla rakip pota altını sonucu değiştirecek ölçüde domine etmek ve dış oyuncular üzerindeki baskıyı azaltmak Galatasaray açısından henüz mümkün olmadı.

Cansu Köksal’ın bu sezon hem süre hem etki olarak ortada görünmediği, Meltem Yıldızhan’ın haftalardır kadroda yer alamadığı Galatasaray’da dış rotasyonda da zorluklar var.

Forvet pozisyonunu Steinberga ayakta tutsa da bu oyuncu üzerindeki yıpranma baskısı her geçen maç daha artıyor.

Nitekim Letonyalı bu yıpranmanın etkisi ile olsa gerek, hafta sonu oynanan ve deplasmanda Courtney Williams’ın yokluğunda 67-56 kazanılan OGM Orman Spor maçını, 8 ribauntluk katkısına rağmen 1/13 şut başarısı ile bitirdi.

Galatasaray takımında bu yapı içinde Pelin Bilgiç ve Asena Yalçın ikilisinin guard pozisyonunda birbirlerini nasıl daha iyi tamamlayabileceğine, diğer oyunculara yönelik kimya üretimine odaklanması gerekiyor.

Burada henüz tam olarak hayata geçtiğini fazla göremediğimiz birbirini tamamlama konusu bana göre kilit nitelikte.

Her iki oyuncunun da fizik yapısı KBSL’deki zorluk seviyesi yüksek maçlar ve özellikle ELW’da savunmada çok sert olmalarını gerektiriyor.

Fiziksel maliyetleri olan bu durum, her iki guardın sorumluluklarını arttırıp işini zorlaştırsa da bu tür bir zorlanmayı başarı ile geçmek kendilerine seviye arttıran bir “çıkış” getirebilir.

Yukarıda sözünü ettiğim gibi Fenerbahçe ve Galatasaray Beşiktaş ile birlikte ülke sporunda 110, kadın basketbolunda 30 yıla damga vuran çok büyük markalar.

Her iki takımda bugün forma giyen, süre ve sorumluluk alan Olcay Çakır Turgut, Tuğçe Canıtez, Sevgi Uzun, Pelin Bilgiç, Asena Yalçın, Cansu Köksal ve diğer isimler, bu renkler altında karşılarına çıkan zorlukların üstesinden geldiklerinde, ortaya çıkan katma değer, takımları kadar kendileri ve ülkenin kadın basketbolu için de gelişim anlamına geliyor.

twitter: @hayripekergin

Kadınlarda Galatasaray-Fenerbahçe derbisi... (Hayri Pekergin)

Paylaş

Yorumlar Okunma: 4615