Hepimiz yıkıldık (Necip Kapanlı) - BasketFaul.com

Hepimiz yıkıldık (Necip Kapanlı)

07-02-23 11:45
İki gündür hissettiğimiz tek duygu derin üzüntü... Binlerce, belki on binlerce canımızı kaybettik... Şu anda enkazın altında hala yaşam savaşı verenler var... Kurtarılmayı beklerken, aynı zamanda donarak ölüm tehlikesi geçirenler... Onlar yaşama tutunma savaşı verirken, hangimiz rahat uyuyabiliriz? 

Corona virusün ilk başlarında etrafımızda yakalanan yoktu. Sonraları birçok tanıdığımız hastalanınca virüsün yaygınlaştığını anladık. Bu depremde de basketbol camiasından birçok kişinin göçük altında kalmış olması, felaketin büyüklüğünü anlatıyor.

Bu yazıyı yazarken, Çankaya Üniversitesi oyuncusu, Ahmet Düverioğlu'nun kuzeni Nilay Aydoğan'a maalesef hala ulaşılamamıştı. Ancak iki kat yüksekliğinde inen 8 katlı binanın dördüncü katında olan Nilay için artık sadece mucize bir haber bekler haldeyiz. İnşallah o mucize gerçekleşir...

Hatay'da 16 yaşında bir kız basketbolcunun göçük altından çıkarıldığı haberini aldık. Hatay BŞB Kız BGL takımının iki oyuncusuna bölgedeki iletişim zorlukları nedeniyle ulaşılamadığını düşünmek istiyoruz.

Gelişim Koleji Genel Menajeri Namık Yazlar'ın Elbistan'daki kayınvalidesinin maalesef vefat haberi geldi. Adıyamanlı C Klasmanı hakemi Eren Kılınç, eşi ve kızıyla birlikte göçük altında. 

Kendilerine ulaşılamayan birçok antrenörün durumunu takip ediyoruz...

Çok ama çok üzgünüz. 13 milyon kişiyi etkileyen bir felaket ve elimizden bir şey gelmiyor.

Şimdi birlik olup önce canları kurtarma, sonra yaraları sarma zamanı ama bu felaketlere "kader" deyip geçemeyiz. Türkiye'nin büyük bölümü deprem kuşağında. Japonya'daki kadar şiddetli olmasa da yönetmeliklere uygun yapılmamış binaları yıkacak güçte. Aynı sokakta birbirlerine yaslanmış 10 binadan 8'i sağlam dururken, 2'si yıkılıyor? Neden? İnsan hatası yüzünden... Ya mühendislik hatası var, ya yanlış zeminde inşaat, ya demirden hırsızlık... Buna kader değil, cinayet denilebilir ve suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalı ki gelecekte bu felaketleri yaşamayalım. İnşaatları onaylayanlar dahil suçu olan herkes... 

Deprem vergisi olarak toplanan paraları yol yapımına değil, kentsel dönüşüm için harcamalıydık.  Başımıza gelecekleri öngöremedik.

Deprem bölgesindeki koordinasyondan sonra en büyük sorun GSM şirketlerinin yeterli servis sunamaması sonucu iletişimin sağlanamaması. Cumhurbaşkanı bile Hatay Belediye Başkanı'na zor ulaşabilmiş. Özel şirketlerin önceliğinin kar etmek olduğu tartışılmaz ancak stratejik sektörleri, özel sektörün insafına terketmek ne kadar doğru? Tartışmalıyız...

Koordinasyon başta olmak üzere afet senaryoları yeniden gözden geçirilip planlanmalı ve yardıma ihtiyacı olanlara en çabuk ulaşmanın, kurtarılanların sokaklarda sabahlamayacakları hazırlıklar önceden belirlenmeli. Ancak şundan da eminiz ki, bir süre sonra bu depremi de unutup ihmallere yenilerini ekleriz.

Şu an için elimizden gelen göçük altındaki herkes için dua edebilmek... Rabbim onları bizden ayırma...  

Domain - Hosting - Cloud

Yorumlar Okunma: 2718