Alperen Sergen'i çağrıştırıyor... - BasketFaul.com

Alperen Sergen'i çağrıştırıyor...

17-01-23 18:09
Alperen Şengün'ü Sergen Yalçın'a benzetiyorum. Sergen öyle çalımlar atardı ki, antrenmanda öğretilmiş, çalışılmış olmasının ihtimali yoktu, çünkü daha önce kimse tarafından denenmemişti. Başlangıcı böyle yaparak Alperen Şengün'e bugüne kadar katkı vermiş antrenörlerin hakkını yemeyelim. Sergen'e benzettiğim yönü sadece bazı asistleriyle ilgili. Bizim televizyondan bütün sahayı görürken dahi fark edemediğimiz açılardaki arkadaşlarına yaptığı asistler gerçekten inanılmaz. Sanırsınız ki 360 dereceyi tarayan bir radarı var. Sahadaki herkesin nerede olduğunu biliyor ve arkadaşlarının bütün katlarını, gözü o yönde olmasa da takip ediyor.
Alperen, kapanırken umursamadığımız Banvit'in en değerli ürünlerinden biri. Bugün uzunların rolleri büyük ölçüde değişti. Şutu olan, pick and roll'de hızlı devrilen ve switch yapabilen uzunlar revaçta. Alperen ise unutulmaya yüz tutmuş, klasik sırtı dönük oyunların hala çok etkili olabileceğini yüzümüze vuruyor. Kim bilir Bandırma'da 13 yaşından itibaren kaç antrenörün eli değmiş, bu hareketleri kaç bin defa tekrar etmiştir? Ona dokunan bütün antrenörlerinin emeklerine sağlık. Müthiş iş yapmışlar. Şurası muhakkek ki, NBA'de ayaklarını Alperen kadar iyi kullanan bir uzun daha yok...
Bazı uzunlar vardır, hücumda yanlış yerde durdukları için arkadaşlarının işine zorlaştırır, savunmasıyla birlikte ortalığı kalabalıklaştırır. Alperen ise arkadaşlarına sürekli alan açıyor, alan yaratıyor. Geçiş hücumlarında Alperen çoğu kez kadraja girmez, çünkü arkadaşlarının çembere atak edebileceğini hesaplar, ancak atılan şutun ribaundu için oralara gelir. Spacing konusunda genç yaşına karşın o kadar uzmanlaşmış ki, setlerde sadece kendisini değil, arkadaşlarını da idare edip, sözlü olarak uyarıyor. 
Alperen'in neyi iyi yaptığı konusu tartışmaya açılsa, o kadar çok başlık var ki... Örneğin perdelemeler... Zamanlama hatası yapmadığı için faul almıyor ve arkadaşının hareketlenmesi ile eş zamanlı olarak, ayrıca arkadaşının hangi taraftan atak etme özellikliğine dikkat gösteriyor, genişliğini de kullanıp harika perdelemeler yapıyor. Perdelemeleri istatistiklere geçmiyor ama Houston her maç en az 10 sayıyı Alperen'in perdelemeleri sonucunda buluyor.
Hayranlık yaratan en büyük özelliği ise belki de özgüveni ve ilişki kurmaktaki becerisi. NBA'e gittiği günden itibaren boş olduğu bütün pozisyonlarda gözünü kırpmadan topu kullandı, karşısındaki kim olursa olsa rekabetten kaçınmadı. Henüz İngilizce bilmezken dahi herkesle çok iyi arkadaşlık yaptı, pozitif davranışlarıyla insanların iyi hissetmesini sağladı.
Eksiklerine gelince... Çabukluk sorununu belki hiçbir zaman yüzde 100 halledemeyecek ama bu açığını Basketbol IQ'su ile kapatacak. Şutunu mutlaka geliştirecek ve takımı önümüzdeki sezonlarda play-off'ları kovaladığında ise daha iyi savunma yapacak.
Alperen oyuna girdiğinde spikerin sarf ettiği sözleri hiç unutmayacağım: Şimdi oyun değişecek. Gerekten de Alperen oyuna girdiğinde yaptığı beklenmedik hareketlerle salonun havasını değiştiriyor ve o sahadayken, Houston hücumda oyunu çok daha iyi açıyor.
Konuştuğumuz oyuncu henüz 21 yaşında... İnsan yaptıklarını gördüğünde inanamıyor... Acaba dünyaya ilk geldiğinde de basketbolcuydu da, bu ikincisi mi? Bu kadar deneyim, bu kadar kısa sürede nasıl kazanılabilir?

Umarız şampiyonluk yüzüğü takar ve defalarca All Star karmasına seçilir. Aklı çok yerinde... Şansı da yanında olsun... 

Domain - Hosting - Cloud

Yorumlar Okunma: 3451