Hazır kıta... Hadi Özdemir...

Hadi Özdemir liglerde tam 22. yılını dolduruyor. Geçmişte TBL'den BSL'ye çıkmak için kadro kuranların ilk başvurduğu isimlerdendi. Şimdi ise Bahçeşehir'de dördüncü sezonuna hazırlanıyor. 39 yaşında bir oyuncu olarak çok fazla süreler almasa da ne Bahçeşehir ondan vazgeçiyor, ne o Bahçeşehir'den... Elbette bunun nedenleri var... Her şeyden önce her an oyuna girmeye ve girdiğinde maksimumunu sahaya vermeye hazır. Bizler sadece oyuncuları sahada görürüz oysa antrenman ve soyunma odası performansları da çok önemlidir. Hadi de bu konudaki en verici isimlerden biri... Kendisi açısından bakıldığında ise elbette oynamayı bu kadar seven bir oyuncu daha fazla süreler almak ister ama Bahçeşehir'i o kadar ailesi gibi görmeye başlamış ki, ayrılmak aklından bile geçmemiş...

Hadi Özdemir ile yaptığımız kısa söyleşiden pasajlar...

* Okul maçlarında oynarken Sivas Kongre İhtisas Kulübü yöneticileri beni izlemiş. Önce bu kulübe, daha sonra da TOFAŞ'a transfer oldum ve gençler kategorisinde sadece bir sezon oynayabildim.

* Tolga Öngören sabah saat 5'te beni alıp otomobiliyle antrenmana götürürdü. Daha sonra öğlen ve akşam birer antrenman daha... Yani günde üç antrenmanla açığı kapatmaya çalıştık... Tolga Abi'nin bana çok faydası oldu. Bugün fundamentalim iyiyse bunu Tolga Abi'ye borçluyum.

* 9 sezon TOFAŞ'ta oynadıktan sonra Tranzonspor'a gittim, çıkmayı hayal ediyorduk ama başaramadık. Yolda yürürken teyzeler durdurup hafta sonu kimle oynayacağımızı sorardı.

* Manisa Vestel'e gitmem, kariyerimde aldığım en yanlış karardı. Çok amatörlerdi.

* Ajlan Abi döneminde Konyaspor'da oynarken, Trabzonspor'a elenip BSL'ye çıkma isteğimizi gerçekleştiremedik.

* İBB'de Hakan Abi'yle TBL Şampiyonu olduk, daha sonra gittiğim Sakarya'da Yeşilgiresun serisini kaybettik.

* TOFAŞ'ın TBL için efsane kadrosuyla (Barış Ermiş, Kaya Peker, Ümit Sonkol, Caner Topaloğlu, Sammy Mejia) BSL'ye çıktık.

* Afyon Belediyesi çok istekliydi, antrenörümüz de Mehmet Kabaran idi. Çok çabaladık ama sonuca ulaşamadık, sonrasında da Bahçeşehir'e geldim.

* TBL'de çok heyecanlı günlerim oldu. Toplamda 2-3 yıllık alamadığım paramın da üzerine soğuk su içip helal ettim.

* Bahçeşehir'e "spor kulübü" yerine, "aile" desem daha doğru olur. Bana anlatsalar inanmazdım. Oyuncuların her türlü sorunu ile ilgilenen yönetici ve görevliler bize harika bir ortam hazırlıyor. Ayrıca yerli-yabancı diye bir gruplaşma yok. Herkes birbiriyle çok iyi dost. Yerli oyuncularımız gerçekten müthiş... Ben Kartal'ın, Mami'nin bu kadar iyi oyuncu olduklarını daha önce farkedememişim. Oğuz yıllar sonra Bahçeşehir'de milli oldu.

* Bahçeşehir'deki yerliler şanslı çünkü yerli-yabancı ayrımı olmadığı için iyi süreler alabiliyorlar ama diğer takımlardaki yerliler ve özellikle gençler için üzülüyorum.

* Her oyuncu gibi elbette ben de fazla süre almak isterim ama takımın çok donanımlı olduğunu da görebiliyorum. Basketbolu o kadar seviyorum ki, bıraktıktan sonra sokakta bile olsa oynayacağımı biliyorum. Antrenmana herkesten önce gelip, en iyi antrenmanı yapmaya çalışır ve salondan en geç ben çıkarım.

* Yaz ayları da boş durmadan çalışıyorum. Antrenmandaki performansımı beğenmediğim gün aldığım paranın helal olup olmadığını değerlendirip karar vereceğim.

BİR ANI

* TOFAŞ A Takımı alt liglerdeyken, genç takımla İnegöl'e maça gittik. Tolga Abi, "Parkeyi sökün, TOFAŞ'ı geri getirin." dedi. Sahaya çıkarken ayağım takıldı, parkeyi söktüm, herkes yerlere yattı...

Hazır kıta... Hadi Özdemir...

Paylaş

Yorumlar Okunma: 3876